24 Mayıs 2010 Pazartesi

Eskişehir Emin Adımlarla

Transfer sezonuna çok iyi işler yaparak başladı Eskişehirspor. Önce Rıza Çalımbay'la devam kararı aldılar. Hemen ardından Beşiktaş'tan Batuhan'ı alarak golcü sıkıntılarını bitirdiler. En son hamle olarak da Gençlerbirliği'nden kanat oyuncusu Burhan Eşer'i aldılar. Burhan Gençlerbirliği'nde fazla göze batmasa da anadolu kulüpleri bazında iyi iş yapabilecek ve hücum yönü kuvvetli bir oyuncu, Eskişehirspor'a çok faydalı olacaktır. Özellikle Batuhan gibi hava toplarında etkili bir oyuncu da takıma geldiğine göre seneye Eskişehirspor'dan bol bol kanat organizasyonları göreceğiz anlaşılan.
Bu arada Batuhan Galatasaray veya Fenerbahçe'ye transfer olursa Eskişehir, Beşiktaş'a 5 milyon euro ödeme yapacakmış sözleşmeye göre. Hangi çağda yaşıyoruz acaba? Rakiplere gitmesinden bu kadar çekindiğiniz bir futbolcuyu neden satıyorsunuz ki o zaman? Daha profesyonel olmak lazım, özgürlükleri bu kadar kısıtlamamak lazım...

Gelenler Gidenler(!)

Bülent Uygun'la Gaziantepspor'un daha bir kaç gün önce kesişen yolları ayrıldı. Aslında imza töreninin ertelenmesi biraz işkillendiriciydi ama yine de böyle bir kararı beklemiyordum. Açıklamaya göre bazı konularda görüş ayrılığı olmuş. Gerçekten de çok ilginç. Coucerio gitti. Bülent Uygun, Ankaragücü de kendisini isterken Gaziantep'e gitti. Şimdi ise boşta. Gaziantepspor'da yönetim bazı kararları aceleye getiriyor galiba.
Ankaragücü ise yardımcı antrenörü Ümit Özat'ı teknik direktörlüğe getirdi. İlk kez teknik direktörlük konumunda görev alacak Ümit Özat için önümüzdeki sezon zorlu bir sınav olacak. Takımı iyi tanıyor ve ekonomik olarak iyi transferler yapabilecek bir kulüpte çalışması bu ilk görevinde avantajına olacak. Ankaragücü'nde 100. yıl beklentileri büyük tabii. Umarım başarıya aç bir hoca ile çalışmanın avantajlarını yakalarlar ve böylece Türk futbolu da yeni bir teknik direktör kazanmış olur. Antrenörlük geçmişini yeterli bulunmadığı dair eleştirilere şöyle cevap vermiş Özat:
''3 teknik direktörün yardımcılığını yaptım. Bu işe başlamak için 15 teknik direktörle mi çalışmak lazım? Düşünce, kalkmasını bilmeliyiz. Herkes bir yerden başladı.'' İyi söylemiş. En azından Türk futbolunu tanımayan bir yabancı hoca getirip alışsın diye beklemekten iyidir Ümit Özat'ı beklemek.

Kupa İnter'in

Boynuz kulağı geçti. Van Gaal'in zamanında yardımcısı olan Jose Mourinho Porto'dan sonra İnter'in başında da şampiyonlar ligi kazanma başarısını elde etti ve İnterlilere buruk bir sevinç yaşattı. Buruk diyorum çünkü İtalya'da mutlu olmadığını defalarca dile getiren Mourinho bu başarıdan sonra zirvedeyken veda etti ve takımdan ayrılacağını açıkladı. Real Madrid'in hocası olacağı yönünde bütün dünyada haberler yapılıyor. Yakışır da Real Madrid'e..Barcelona'nın David Villa hamlesinden sonra Real Madrid de boş durmamalı.
Finali İnter'e getiren golleri atan Diego Milito faydalı transferin bu sezonki birebir karşılığıdır. İnter'de hep maçı alan adam oldu bu sene öyle ki büyük umutlarla alınan Eto'o'nun bile önüne geçti bütün sezon attığı gollerle. Finalde de 2 gol atıp bu senenin en değerli futbolcusu olduğunu gösterdi.
Bayern Münih'ten bahsetmek gerekirse tabii ki de bu takım bir Van Gaal eseridir. Transferi son günü Robben'i almasalar halleri nice olurdu bilmem ama şampiyonlar ligi finali oynamak için mütevazı sayılan kadroları ile buraya kadar gelmeleri bile büyük başarı.

21 Mayıs 2010 Cuma

İspanya'nın Dünya Kupası Kadrosu

Vicente Del Bosque dünya kupasına götüreceği 23 kişilik kadroyu açıkladı. Daniel Guiza kadroda yok ben şaşırmadım şaşıran var mı?

Kaleciler
Iker Casillas (Real Madrid), José Manuel Reina (Liverpool), Víctor Valdés (Barcelona)
Defans
Raúl Albiol (Real Madrid), Alvaro Arbeloa (Real Madrid), Joan Capdevila (Villarreal), Carlos Marchena (Valencia), Gerard Pique (Barcelona), Carles Puyol (Barcelona), Sergio Ramos (Real Madrid)
Orta saha
Xabi Alonso (Real Madrid), Sergio Busquets (Barcelona), Francesc “Cesc” Fabregas (Arsenal), Andrés Iniesta (Barcelona), Javier Martínez (Athletic Bilbao), David Silva (Valencia), Xavi (Barcelona) 
Forvet
Jesús Navas (Sevilla), Juan Mata (Valencia), Pedro (Barcelona), Fernando Llorente (Athletic Bilbao), Fernando Torres (Liverpool), David Villa (Valencia)

Avrupa şampiyonu İspanya son turnuvada rakiplerine büyük bir üstünlük sağlamıştı ancak bu kez işleri o kadar kolay olmayacak. Rakipler bu kez daha dişli olacak. Torres'in sakatlıktan yeni çıkmış olması onları olumsuz etkileyecek. Orta sahanın ortasını çok iyi kontrol etseler de kanatları iyi kullanan takımlar karşısında sıkıntı yaşayabilirler. Her şeye rağmen İspanya kupa için David Villa da gol krallığı için en önemli adaylardan biri olacak turnuvada.

Maradona Kadrosunu Açıkladı

Kaleciler: Sergio Romero (AZ Alkmaar), Mariano Andujar (Catania), Diego Pozo (Colon)
Defans: Gabriel Heinze (Marsilya), Martin Demichelis (Bayern Münih), Nicolas Otamendi (Velez Sarsfield), Walter Samuel (Inter), Clemente Rodriguez (Estudiantes), Nicolas Burdisso (Roma), Ariel Garce (Colon)
Orta saha: Javier Mascherano (Liverpool), Jonas Gutierrez(Newcastle United), Angel Di Maria (Benfica), Mario Bolatti (Fiorentina), Juan Sebastian Veron (Estudiantes),Javier Pastore (Palermo), Maxi Rodriguez (Liverpool)
Forvet: Lionel Messi (Barcelona), Gonzalo Higuain (Real Madrid), Carlos Tevez (Manchester City), Sergio Aguero (Atletico Madrid), Diego Milito (Inter), Martin Palermo (Boca Juniors)

Bu kez teknik direktör olarak kupayı kaldırmak isteyen Maradona'nın dünya kupasına götüreceği 23 kişilik kadro bu. Veron, Palermo Arjantin liginde iyi bir sezon geçirseler de artık mücadelenin ön plana çıktığı futbolda kıran kırana geçecek olan kupa maçlarında ne kadar faydalı olurlar biraz şüpheli. Yine de isim isim bakıldığında hücum hattı en iyi takım kesinlikle Arjantin olacak kupada.  Maradona ile kıyaslanan Messi bu kupayı kaldırıp büyük futbolculuğunu taçlandırmak isteyecek. Higuain bu sezon toplamda 29 gol attı. Milito ise İnter'e Eto'o'dan bile daha faydalı oldu bu sene attığı gollerle. Tüm bu artılara rağmen Maradona'nın takımı eleme grubunda hiç güven vermedi ve beklenmeyen kayıplar yaşadı. Kadro kupayı kaldırmaya müsait de olsa ben de tüm dünyanın kadroya çağrılmamalarını eleştirdiği gibi çok iyi sezon geçiren bir Javier Zanetti ve Cambiasso ile savunma hattında işlerini daha sağlama almalılardı diye düşünüyorum. Olası bir başarısızlıkta oyuncu tercihleri Maradona'nın başını ağrıtacak.

Mehmet Batdal & Serdar Özkan Galatasaray'da

Galatasaray bu sezon oldukça sıkıntı yaşadığı forvet mevkiine geçen sezon Bucaspor'da 32 maçta 18 gol atarak takımın süper lige çıkmasında en önemli paya sahip olan  Mehmet Batdal'ı transfer etti. 24 yaşındaki genç golcüyü rakiplerinden önce davranarak kadrolarına katmaları akıllıca bir hamle. Başka forvet transfer edilir mi bilemiyorum ama şans verilirse Mehmet Batdal gayet faydalı olacak bir oyuncu.
Diğer transfer de spor kamuoyunun daha önceden öngördüğü gibi Beşiktaş'ın sözleşmesini uzatmadığı Serdar Özkan oldu. Bu sene çok silik bir performans ortaya koyan, kaçırdığı gollerle Beşiktaşlılara saç baş yolduran Serdar Özkan potansiyelli bir oyuncu kabul, ama Galatasaray'da o yıllardır beklenen çıkışı yakalayabilir mi orası muamma. En verimli çağımda yedek kulübesinde beklemek istemiyorum demişti Beşiktaş'tan ayrılırken ancak Keita varken direkt 11'de oynaması burada da pek mümkün gözükmüyor. Arda Turan yakın arkadaşı Serdar Özkan'ı her fırsatta över ve kendisinden daha yetenekli olduğunu söyler. Nihayet aynı takımda buluştular diyeceğim ama sanki Arda Avrupa'ya doğru gidecek bu sezon, kariyeri açısından artık çok geç olmadan gitmeli de zaten..

20 Mayıs 2010 Perşembe

David Villa Barcelona'da

Barcelona sezonun ilk transfer bombasını patlatarak David Villa ile anlaştı. Eğer söylendiği gibi bonservisi 40 milyon euro ise Barca ucuza kapatmış bile diyebiliriz. David Villa son yılların en iyi golcüsü ve Barcelona'nın sistemine, hızlı oyununa oldukça uygun bir forvet. Geçen sezon Eto'o yu satıp yerine İbrahimoviç'i aldıklarında büyük bir hata yapmışlardı. Bu sene ise doğru bir hamle yaptılar. David Villa, Messi ikilisi buluştuğunda rakip takımlar nasıl savunma yapacaklar merak ediyorum. Bu transferle Barcelona La Liga'da haksız rekabet yaratacak gibi. Real Madrid  bu adamı transfer etmediğine çok üzüleceğe benziyor.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Bülent Uygun Gaziantepspor'da

Önceki gün Coucerio ile sözleşmesini fesh eden Gaziantepspor teknik direktörlüğe Bülent Uygun'u getirdi. Bu hamle ile önümüzdeki sezona iddialı girecekleri kesin. Kadroda Erman Özgür, Olcan Adın, Murat Ceylan, Ahmet Arı gibi iyi işler yapacak oyuncular var ki Bülent Uygun'un elinde ön plana çıkmaları muhtemel. Özellikle yabancı transferleri iyi yapmaları lazım, yurt içinden de 4-5 iyi oyuncuyla takviye yapmaları gerekiyor çünkü kadrolarında süper lig tecrübesi olan oyuncu az. Bunları gerçekleştirirlerse Gaziantepspor'u seneye üst sıralarda görmek sürpriz olmaz.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Anons Kaosu

Maçtaki anons olayı tek kelimeyle rezillik. Bursa maçı 2-2 oldu diye bir deli anonsçu kuyuya bir taş attı ve hiçkimse o taşı çıkaramadı. Fenerliler oynamayı bırakıp top çevirdiler, maç bitti şampiyon olduk diye sahaya inen taraftarlarla olmayan şampiyonluk kutlandı.
Sonraki kare de bu. Teknoloji diye bir şey var tabi işlerin anonscunun dediği gibi olmadığı ortaya çıkınca hüsran büyük oldu.
Bu anonsçu adam kimdir nedir bilmiyorum ama neden böyle bir anons yaptığı anlaşılır gibi değil, ama bugün dünya çapında en çok sövülen insan olduğu kesin.

Biz Bu Filmi Görmüştük Sanki

Fenerbahçe Trabzon'la sahasında 1-1 berabere kalarak şampiyonluğu kaybetti. Aslında Ertuğrul Sağlam'ın da dediği gibi şampiyonluğu Kadıköy'de 2-0 önde olduğu maçı 3-2 Bursa'ya verirken kaybetmişti Fenerbahçe. Ama yine de bugün öyle bir konumdaydı ki sene boyunca 3 tane maçında iyi oynadı diyemediğimiz Fenerbahçe bu 90 dakikayı galip bitirse kötü sezonunda şampiyon olacaktı. Elbette bu adil olmazdı ama ellerine geçen fırsatı değerlendirseler hakeme değil de oyuna bakıp o golü yemeseler bugün futbolun adaleti yok der geçerdik buraya da. Şampiyonluğu hak eden Bursa kazandı iyi de oldu. Şimdi kim ne derse desin defansı Bilica sol beki Vederson orta sahası Selçuk, flaş(!) yabancı transferi kimsenin tanımadığı Andre Santos ile Cristian olan bir takım şampiyon olsa bu adil olmazdı. Hatta ayıp olurdu. Bir de hoca var bu takımda sanırım Daum adında varlığı yokluğu pek belli olmayan ve biz bu filmi görmüştük sanki 2006'da Denizli'de. Takım yine tek forvet en çok kazanması gereken maçta, oyun berabere ve çıkan Özer Hurmacı giren Cristian. Bütün sezon çürütülen Semih akla gelmiyor, Gökhan Ünal ise son 5 dakikaların abonesi. Gol atmak için çift forvet oynamak ilkokul çocuklarının aklına gelirken Daum ne düşünüyor kenarda merak ediyorum. Kimse kötü kader falan demesin bu düpedüz aptallık. 2006 ve 2010 değişen hiçbir şey yok. Fenerbahçe taraftarı kulübü yere göğe sığdıramazken yönetim işleri biraz hafife alıyor ya da ben bilirim siz bilmezsiniz diye kestirip atıyor. Bütün sene yaza yaza bitiremedim Daum baştan sona hataydı. Bu yine son haftada şampiyonluk kaçırma travmasının Fenerbahçe'ye getireceği tek olumlu etki Daum'un gönderilmesi olur. Yönetim artık işleri ciddiye alsın Fenerbahçe seviyesinde olmayıp da yıllardır bu kulübe kazık çakan yeteneksiz oyunculara artık kapıyı göstersin.

Dimitar Ivankov

Bursaspor kalecisi tribünleri coştururken.

Adam Gibi Adam Ertuğrul Sağlam

Bursa Şampiyon

Bursaspor Beşiktaş'ı 2-1 yendi ve Fenerbahçe'nin 1-1 berabere kalmasıyla şampiyonluğunu ilan etti. Bunun adı anadolu devrimidir ve bu yıllardır süregelen bizi şampiyon yapmazlar, yapmadılar bahanelerinin tükenişidir. Ertuğrul Sağlam'a denecek tek şey helal olsun olur. Kısıtlı bütçeyle harika bir iş başardı ve şampiyon Bursaspor efsanesini yarattı. 3 büyükleri şampiyon yapmak değil mesele böyle kısıtlı imkanların içinde bir şampiyonluk kazanmak. Bugün Ertuğrul Sağlam Türkiye'nin en iyi hocası olduğunu kanıtladı. Kimse kusura bakmasın. Yıldızlarla dolu kadrosuyla Rijkaard, sınırsız imkanlarıyla Daum bugün neredeler?
Bursaspor sezon başından beri oynadığı futbolla kesinlikle bu şampiyonluğu haketti. Yönetimi, kadrosu, taraftarı, şehriyle kenetlendiler ve hafızalardan silinmeyecek bu müthiş başarıyı birlikte yakaladılar. Seneye şampiyonlar ligine direkt katılacaklar. Şampiyonlar liginde yetersiz kalırlar diye hayıflanan medyaya soruyorum son yıllarda iş yapar gruptan çıkan dediğimiz 3 büyükler ne yapabildi de Bursaspor'u tartışıyoruz?
Türkiye'de ilk defa 3 büyükler ve Trabzonspor'un haricinde bir şampiyon çıktı. Önceki yazılarda da hep söyledim bu büyük bir devrim. Bu şampiyonluk Türk futbolu ve Türk antrenörleri için büyük bir adımdır. Artık her anadolu takımı doğru hamleleri yaparsa şampiyon olabileceğini biliyor. Her zaman ülkemizde daim olan yabancı hoca hayranlığına inat kendi antrenörlerimizin de ne kadar başarılı olabileceğinin kanıtı bugün yaşandı.
Bursa camiası bu şampiyonluğa ne kadar sevinse azdır. Hocalarının, yönetimlerinin, oyuncularının kıymetini iyi bilsinler, sırf iyi günde de değil yarın bir gün işler biraz aksadığında Sivasspor'un yaşadıklarını  Bursa yaşamasın.
Şampiyona selam olsun. Tebrikler Bursaspor, tebrikler Ertuğrul Sağlam bu anadolu devrimini gerçekleştirdiğiniz ve Türk futbolunun önünü açtığınız için.

14 Mayıs 2010 Cuma

Mehmet Topal Valencia'da

Mehmet Topal 5 milyon euro bonservis bedeli ile Valencia'ya gitti. Euro 2008'deki üst düzey performansından sonra kariyeri biraz geriye de gitse bu transfer onun için yeni bir sayfa ve büyük bir şans olacak. Galatasaray taraftarlarının bu sezon pek beğenmediği isimlerden olan Mehmet Topal'ı İspanya'nın en önemli kulüplerinden Valencia beğenip aldı. Ekonomik olarak sıkıntı yaşadıkları dönemde az paraya alabilecekleri iyi oyunculardan birini aldılar tabi düzenli oynatıp faydalanabilecekler mi göreceğiz. Ekonomik sıkıntı demişken David Villa ve Silva'yı büyük ihtimal takımdan ayrılacak ve Valencia büyük güç kaybedecek yerlerine kimler gelir nasıl bir takım kurulur muallakta ama umarım Mehmet Topal orada başarılı olur ve kendini geliştirebilir. Ne kadar çok Türk oyuncu Avrupa'da üst düzey liglerde oynarsa milli takıma da katkısı doğru orantılı olacaktır.

Bülent Başkan Nereye?


Bülent Uygun adı Ankaragücü ve Gaziantepspor'un teknik direktörlüğü için geçiyor. Daha önce Jose Coucerio ile yola devam edeceğini açıklayan Gaziantep'in devreye girmesi biraz sürpriz oldu aslında. Gerçi Coucerio'ya Türkiye standartlarında çoğu hocaya gösterilmeyen sabır ve kredi verilmesine karşın o da takıma iyi bir hava getiremedi. Belki sezon başında İsmail Köybaşı ve Tabata'nın ısrarla satılmayacağının söylenip daha sonra Beşiktaş'a verilmesi planlarını biraz bozmuştur ama genele bakınca Gaziantep'i geçtiğimiz sezonlara oranla oldukça istikrarsız ve zayıf gördük. Coucerio'yla bir sezon daha parlak bir gelecek getirir mi şüpheli hal böyle olunca Bülent Uygun tercihi oldukça yerinde. Ankaragücü cephesinden bakınca da Roger Lemerre'in sözleşmesi sezon sonunda bitecek. Merak ettiğim iyi yabancı oyuncular alan üzerine de Lemerre'i getirip sükse yapan Ankaragücü, Lemerre'i gerçekten yarım sezon için mi getirdi? Şayet öyleyse gereksiz masraf yaptılar. Belki de takımın başına geldiğinden beri sürekli beraberlik aldığı için seneye onu düşünmüyorlar. Şu an Lemerre'in yardımcısı olan Ümit Özat'ın da teknik direktör olabileceği konuşuluyor. Bülent Uygun açısından bakınca Ankaragücü daha uygun sanki. Kadro oldukça geniş, yabancı futbolcular kaliteli bu malzemeyi Bülent Uygun iyi değerlendirir ve Ankaragücü'nü yukarılara oynayan bir takım haline getirebilir.

Guti Galatasaray'a Mı?

Guti'nin adı Galatasaray'la anılıyor. Kulüp yalanlamış da olsa  Guti Galatasaray'ın kendisiyle ilgilendiğini açıkladı. Bu transfer gerçekleşirse Galatasaray büyük bir iş başarmış olur. Yaş 33, e gelişi biraz da masraflı olur tabi ama geldiği gibi de Galatasaray'ın orta sahasına bir şekil şemal verir, ligte farkını rahatlıkla hissettirir. Real Madrid gibi takımda 10 sene oynamış bir adamdan bahsediyoruz sonuçta. Bu adamın geçtiğimiz şubat ayında Real Madrid-Deportivo maçında topuk pasıyla yaptığı öyle güzel bir asisti var ki sırf onu izleyince bile oyun zekasının ne derece yüksek olduğu kendini gösteriyor.
http://www.youtube.com/watch?v=9LEyA8fER9A

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Balıkesir Sokaklara Döküldü

Maç Sonrası Bütün Balıkesir Sahada

Balkes 3.Ligdeki Son Maçından Önce

Balıkesirspor 2.Lig'te


Bugün bir Balıkesirli olarak çok mutlu bir gün yaşadım. Şehrimin takımı Balıkesirspor nihayet 2. lige yükseldi. Aslında bu sezon başından beri takım iyi gidiyordu ama daha önceki yıllarda final maçlarında hep son dakikalarda kaybettiğimiz için biraz da nazar değmesin diye Balıkesirspor'u buraya hiç yazmadım. Ama bugün Keçiören'i 3-0 yenip 2.lig garantilendikten sonra bu yazıyı yazmanın zamanı geldi.
Balıkesirspor, teknik direktör Ergün Ortakçı ile sezon başından beri iyi bir hava yakaladı. 3.lig 1.kademeyi lider bitirdikten sonra, 3.lig yükselme grubunu da uzun süre lider olarak götürdüler. Son haftalara yakın tökezlemeler biraz yürekleri ağızlara getirdiyse de toparlanmayı bildiler ve 2.lige yükseldiler.
Balıkesir futbolu çok seven ve tribün kültürü olan bir şehirdir. Gönül ister ki Bucaspor gibi hızlı bir çıkış yakalasınlar 2.lig, 1.lig derken süper lige kadar yükselsinler. Bugün süper lige bakınca İstanbul Belediyespor gibi seyircisiz takımlar olacağına Balıkesirspor gibi taraftarı olan şehir takımlarımız olsa ligimiz çok daha renkli ve güzel olurdu.
Balıkesirspor'da bu sene forvet Ali Öztürk oynadığı futbol ve attığı gollerle dikkat çekti. Bir diğer forvet oyuncusu Sinan Uzun genç ve gelecek vaad eden bir oyuncu. Orta sahada Berkay Günay, Emre İşçiler defansta ise Fenerbahçe'den kiralık gelen Uğur Arslan Kuru sezon boyunca dikkat çeken ve takımı sırtlayan oyuncular oldular.
Şimdi Balıkesirspor kendisini başarıya ulaştıran önemli isimlerle yoluna devam etmeli ancak 3.lig seviyesinde iyi sayılacak bu kadrosunu 2.ligin zorluğuna ve kalitesine yakışacak oyuncularla mutlaka takviye etmeli ve yine bulunduğu yerde zirveye oynayacak bir takım oluşturmalı. Çünkü bu şehir bu taraftar en iyisini hak ediyor ve kulübüne her koşulda destek oluyor.
Seneye Balıkesirspor'umuzu 2.ligde güzel günler bekliyor. Şehrimize hayırlı uğurlu olsun. İnşallah 1.lige ve süper lige yükselme sevincini de yaşarız.
Tebrikler BALKESLER

Kayıplar Sahnede


Şampiyonlukta büyük katkım olacak demişti imzayı atarken Mehmet Topuz ligin geneline baktığımızda beklenen katkıyı veremedi ama bugün attığı kafa golü şampiyonluk için kilit gollerden biri oldu. Aslında bugün golleri atan diğer oyuncular da yine sezon boyu beklentilerin uzağında kalan Guiza ve Cristian'dı. Herkes bugün sahneye çıkması gerektiğinin farkındaydı anlaşılan. Fenerbahçe maçı beklediğinden rahat geçirdi ve 3-0'lık skor sonrası artık haftaya şampiyon olmak için Trabzon'dan alması gereken 3 puana odaklandı. Kupada kendilerine kök söktüren Trabzon'u bu sefer yenmeleri gerek aksi halde bu kulüp 2. bir Denizlispor vakasını kaldıramaz. Gerçi şampiyonluk kupası Daum'un sezon boyu yaptığı yanlışları örteceği için bu Fenerbahçe'nin geleceği açısından ne kadar hayırlı olur orası tartışılır. Fenerbahçe'yi avantajlı kılan bir durum Beşiktaş'ın Galatasaray'ın puan kaybı sonrası 3.lük şansının doğması ve Bursaspor karşısına kazanmak için biraz daha arzulu çıkması olacak. Ligimizin kalitesine ve heyecanına laf edenlere inat haftaya nefes kesen iki maç izleyeceğiz Bursa-Beşiktaş ve Fener-Trabzon. Bakalım sevinç çığlıkları Bursa'dan mı duyulacak Kadıköy'den mi?

9 Mayıs 2010 Pazar

Süper Lige Hoşgeldin Bucaspor


Bucaspor Bank Asya 1.Lig'i 2.bitirerek Süper Lig'e çıktı. Uzun yıllardır ligde hissedilen İzmir takımı boşluğunu seneye dolduracaklar. Geçen yıl 2.ligde şampiyon olan takım bu sene de süper lige yükselerek 2 senede büyük yol almış oldu. Bütçesine, oyuncuların değerlerine bakıldığında şampiyonluk için hiç şans verilmeyen bir kulüp olmasına karşın taraftarının desteğiyle özellikle iç sahadaki maçlarında gösterdikleri performansla rakiplerini dağıttılar. Kemal Kılıç'la başladıkları lige Özcan Kızıltan yönetiminde devam ettiler ve mutlu sona ulaştılar. Önümüzdeki sezon ligte tutunmaları için kadrolarını şüphesiz güçlendirmeleri gerekiyor ancak sahip oldukları takım ruhu ve taraftar desteği ile lige renk katacakları ve özlediğimiz İzmir havasını tekrar bizlere yaşatacakları kesin.

Yok Daha Neler


Rijkaard Antalyaspor'a 2-1 yenildikleri maç sonrası takımın kalitesiz olduğuna dair bir imada bulununca yok artık diyen binlerce insandan biriyimdir heralde. El insaf Rijkaard, defans hattının hepsi milli olduğu, yabancıların kariyerlerinin tartışılmadığı, her mevkiide neredeyse 2-3 alternatifli oyuncusu bulunan şu kadroya da kalitesiz diyorsun ya ayıp ediyorsun. Ayıp demişken sezon başı düşer denen mütevazi kadrosuyla oynayan Antalyaspor'u sahanda yenememek, artık bu ligde oynaması tartışılır olan emekli Veysel'den oyuna girer girmez gol yemek de cabası..Türkiye'ye getirilen kariyerli yabancı hocalar acaba ligi tanımak için yeterli çabayı sarf ediyorlar mı yoksa eldeki kadrodan bir 11 çıkarayım rakip kim önemli değil diye kafalarında oluşturdakları sistemi mi uygulamaya çalışıyorlar biraz da bunu sorgulamak gerek.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Hakeden Kazandı


Ziraat Türkiye Kupası Fenerbahçe'yi 3-1 yenen Trabzonspor'un oldu. Trabzon maçın başından sonuna oynadığı futbolla kupayı hak ederek kazandı. Şenol Güneş geldiğinden beri Trabzon'da güneşli günler yaşanıyor. Bugün çıkardığı 11 ile olsun rakibi analizi ile olsun farkını ortaya koydu özellikle Fenerbahçe'nin son haftalarda öne çıkan kanatlarını Cale ve Serkan Balcı ile adeta kırdı. Fenerbahçe'de tökezlemeye müsait oyuncuların (Bilica, Selçuk, Vederson)üzerine üzerine gitti Trabzonspor ve rakibi baskı altına aldı. Şenol Güneş bunları yaparken Daum da boş boş oturmuş ve dersine çalışmamış. Takımda en ufak bir sürpriz en ufak bir rotasyon en ufak bir alternatif üretme düşüncesi yok. Guiza yalnızları oynuyor. Alex bir şeyler yapsa da kazansak diye düşünüyor heralde kenarda dahi! Daum. Şans bu Alex yine çok şık bir golle takımı öne de geçirdi ama bundan sonra da Daum aksayan takıma bir türlü müdahale etmedi. Duran topta Umut Bulut güzel bir kafa golü attı. Bu golde kafaya çıkan adamını kaçırıp anca ayağını kaldıran Bilica yaptığı bu hatayla yine yıldızlaştı. Fenerbahçe sağ çaprazdan Gökhan Gönül'le bir pozisyon yakaladı ki maçın kırılma anı budur, Gökhan Gönül kendine güvenip vurmadı ortaya pas çıkardı ve pozisyon kaçtı. Akabinde Engin Baytar sol kanatta yakaladığı topu Lugano'yu da çalımlayarak kaleye zımbaladı. Burdaki fark Engin Baytar kendine güvendi ve pas vermesi gereken yerde şutunu çekerek golü attı. Bu golde de Lugano tek başına forvetlerle savaşırken Bilica ancak gol olduktan sonra Engin'in karşısındaki yerini alabiliyordu. Gol aramaya giden Fenerbahçe bunu organize bir şekilde yapamadığı için Gustavo Colman'ın ayağından 3.golü yemeye mahkumdu.
Sadri Şener, Hugo Broos yerine Şenol Güneş'i daha önce getirseydi bugün şampiyonlukta bile şansları olabilirdi. Kupayı almaları kötü geçen sezonda büyük bir moral oldu. Seneye Şenol Güneş bu takımı şampiyonluğa oynatır.
Fenerbahçe'ye ligin bitimine iki hafta kala kıymetini bilirlerse aslında faydalı bir tokat oldu bu yenilgi ve parlak gözüken durumun aslında o kadar da parlak olmadığını gösterdi. Bu takım şampiyon da olsa ne Bilica bu takıma layık bir stoperdir ne de Daum bu takıma layık bir hocadır.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Beşiktaş Yolcu Etti


Beşiktaş, Diyarbakırspor'u 3-1 yenerek bir mucize olmadığı takdirde ligden son düşen takımı da belirlemiş oldu. Beşiktaş'ta Nihat bugün etkiliydi ancak sanki biraz geç kaldı bu sezon için! Sözleşme yenilemeyen oyunculardan ne Hakan Arıkan -ki hiç bir zaman iyi bir kaleci olduğunu düşünmemişimdir- ne de Serdar Özkan bu takım için kayıp değildir. Beşiktaş seneye elindeki fazla yabancıları ayıklamalı ve artık daha kaliteli yabancı oyuncularla anlaşma yoluna gitmeli. Adı geçen Quaresma gelirse gerçekten de büyük bir transfer olur. Dağınık adam tamam ama yine de bu ligin tozunu atma potansiyeline sahiptir en azından. Bekleyip göreceğiz transfer sezonunda neler yapacaklarını.

Bahaneler


Galatasaray Bursa'nın kazanmasıyla seneye şampiyonlar ligine gidemeyeceği için, Belediyespor'u yendiğine sevinemedi. Baros bu takım için maç alan bir stardı ve sakatlığı kuşkusuz takımı olumsuz etkiledi ama takımın tek sorunu ya da bugün zirvenin dışında kalmasının tek nedeni tabii ki de bu değil. Ben Rijkaard'ın bahanelerinden açıkcası çok sıkıldım. Hala kadromuz eksik transfer gerekiyor demeye yüzü olmamalı en azından alternatif oyuncu sıkıntısını sezon boyu çeken Fenerbahçe, Bursa ve Beşiktaş bile bu konuda sesini çıkarmazken. Gerets, İliç'lerle şampiyon yapmıştı Galatasaray'ı biraz eldeki değerlerin kıymetini bilmek lazım. Transfer istemek veya bunu bahane etmek kolay bir yol. Galatasaray yeni bir yapılanmaya girecek mi kadro ne ölçüde değişecek bunlar belirsiz ancak şampiyonlar ligine gidememeleri bu sene transferde har vurup harman savuran yönetimi zor duruma düşürecektir. Galatasaray'ın mevcut kadrosu zaten bir iki ufak değişiklikle yine zirveye oynar ama bu senesini adaptasyon süreci saydığımız Rijkaard bakalım seneye bu ligi iyice tanıyıp çözebilecek mi?

Bursa Şampiyonlar Ligi Biletini Aldı


Bursa takılır diyen çoğu insanı yanılttı ve Kayseri maçını kayıpsız geçti. Turgay ilk golde faulü aldırdı, ordan gelen ortada golünü attı. Daha sonra yaptırdığı penaltı ile skora direkt etki eden oyuncu oldu. Geçen hafta Galatasaray maçında 11'de başlasa bugün Bursa'nın şampiyonluğu hakkında belki de daha net konuşabilirdik. Bu hafta Ankaraspor maçından gelecek 3 puan, kardeş kulüp Ankaragücü'nden Fener'e vurulacak bir darbe ile şampiyonluk umutları hala taze. O olmasa bile bu maçı alarak en azından şampiyonlar ligi elemelerine katılmayı garantilediler. Herkes Bursa şampiyonlar ligi için zayıf kalır diyor ama 3 büyüklerin son yıllardaki başarısız performansı ortada. Bursa bu yılki performansıyla o ligde olmayı fazlasıyla hak ediyor.

Kadıköy Karnaval


Cumartesi gecesi Kadıköy'de karnaval vardı. Fenerbahçe Alex ve Özer'in şık golleriyle daha ilk yarıdan skoru 2-0 yapınca maçın gerisini taraftar getirdi. Kayseri maçından beri tribünlerde olağanüstü bir destek var. Ankaragücü kardeş kulübü Bursa şampiyon olsun diye haftaya Fener'e saldıracak ama Fenerbahçe taraftarını şampiyonluk havasına soktuktan sonra onlara ikinci bir Denizlispor vakası yaşatma lüksüne sahip değil. Bu arada ilk golü frikikten atan Alex 4 yıllık frikikten gol atamama sendromuna son verdi. Takımı uyandıran harekete geçiren yine oydu. Alex'le birlikte Mehmet Topuz, Özer ön plana çıktıkça oyunun kontrolünü ele geçiriyorlar. Ankaragücü kadro itibariyle tehlikeli bir takım haftaya Ankara'dan 3 puanla dönülürse son maçta artık rakibe bakmadan şampiyonluğa ulaşılır.