29 Aralık 2010 Çarşamba

Erkut Taçkın - Beyaz Ev





Çoğu kişi bilmese de Erkut Taçkın Türkiye'de rock müzik denince ilk akla gelmesi gereken insan aslında. Rock'n'Roll şarkılarını 1954'te ülkemize getiren, insanımıza sevdiren, tarzıyla sahnedeki havasıyla sağlam bir adam. Hızlı şarkıları daha meşhur olsa da burada 1975'te piyasa çıkmış Beyaz Ev diye bir ağır şarkısı var ki mutlaka dinlemeniz lazım. http://www.youtube.com/watch?v=_CbK1SAjBe0
Erkut Taçkın - Beyaz Ev

bir balıkçı köyünde
seninle bir yaz
o evde kalmıştık
duvarları bembeyaz

o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz

o ev beni çagırır
gel gör gidemem sensiz

tavandan sarkan balıkçı ağları
yemeğimizi paylaşan o küçük kedi
gözümün önünde daha dün gibi

o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz

sen güneşin doğuşunu ilk kez o evde gördün
senin yüzünü bir ben güldürdüm
şimdi ise o ev çok uzak
çok uzak o yaz

o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz

o ev beni çagırır
gel gör gidemem sensiz

hatırladın mı
o balıkcı köyünde seninle bir yaz
küçücük bir evde kalmıstık
duvarları bembeyaz

12 Aralık 2010 Pazar

Ankaragücü: 2 - Fenerbahçe:1


Ankaragücü daha önce kupa maçında da yaptığı gibi 2.yarıda Fenerbahçe'nin üzerine gelerek maçı kazandı. Sestak'ın attığı 2.gol gerçekten jeneriklikti. Bütün sahayı topla geçip 4 kişinin arasından topu bıraktı Volkan da garip bir şekilde seyretti. Fenerbahçe'nin sezon geneline baktığımızda hep ilk yarılarda istediğini yapan ve sonuca giden ikinci yarılarda ise skoru korumaya çalışan çoğu zaman bunu beceremeyen ve oyunu sıkıştıran bir tarzda olduklarını gördük. Aykut Kocaman maç berabereyken veya Fenerbahçe gerideyken oyuncu değişikliği yapma konusunda çok geç kalıyor ve genelde değişiklikleri yanlış yapıyor. Niang'ın fizik gücünde 3 haftadır büyük düşüş olmasına rağmen yerine Semih'i hiç düşünmemesi oldukça şaşırtıcı. Defans yapmasını bilmeyen zorlama sol bek Caner yenilen ilk golde başroldeydi. Andre Santos da o bölgeye çare değil. Aslında sezon başında gerçek bir sol bek almadan lige başlamanın faturasını ödüyor Fenerbahçe.
Diğer can alıcı nokta da skora etki eden oyuncu azlığı. Kanat oyuncuları ve orta saha oyuncuları skora o kadar az katkı yapıyor ki bütün yük en uçta oynayan Alex-Niang'a biniyor. Mehmet Topuz, Stoch, Dia bal yapmayan arı gibiler. Alex ve Niang'a baskı geldiğinde oyunu çözmesi gereken bu isimler maçı çevirecek kalitede değiller çünkü son vuruşlarda çok zayıflar. Hal böyle olunca ilk yarıda işi bitiremeyen Fenerbahçe hep ikinci yarılarda sıkıntı çekiyor.
Her ne kadar yönetimde devre arası transfere sıcak bakmasa da Fenerbahçe'nin transfere ihtiyacı var. Bir de büyük takım olduğunu hatırlamaya..

11 Aralık 2010 Cumartesi

Güzel Sahne


''Bu silahı ne zaman kullanırız bilir misin..
İçimizden birinin sonu geldiği zaman..
Daima bir şölenden sonra olur bu iş..
Önce ziyafet..
Sonra aşk..
Sonra da ölüm..''

7 Aralık 2010 Salı

İyi Ki Leman Sam Var


Leman Sam dün akşam Bahçeşehir Üniversitesi'nde idi. Yine aynı hep bildiğimiz o uzun kızıl saçlarıyla sahnedeydi. Söyleşi adı altında başlayan program sanatçının oldukça samimi davranışlarıyla birlikte kısa sürede arkadaş sohbeti havasına döndü. Hatta sanatçının esprili tarzı zaman zaman bu buluşmaya stand up gösterisi tadı da kattı. Bilindiği üzere ekranlarda fazla boy göstermeyen Leman Sam bu durumdan hiç de mutsuz değil. Gündemde olmamasına rağmen hiçbir sahnesinde, konserinde seyircisinin kendisini hayalkırıklığına uğratmadığını söylüyor. Leman Sam'a  medyada daha çok yer alın sizi takip edemiyoruz diyenler, zahmet edip internetten bakarlarsa onun konserlerinden gayet rahatlıkla haberdar olabilirler. Yani illa medyatiklik değildir bu işin çıkar yolu ya da kendisinin de dediği gibi medyada yer almaması şarkıcının sahnelerden uzak olduğu anlamına gelmiyor.
Leman Sam'ın çocuklarını yetiştirme tarzı ve onlara karşı bakış açısı hakkında söyledikleri dikkat çekiciydi. ''Elbette çocuklarımın dünyaya gelmesinde bir aracıyım ama onların sahibi değilim.'' İkisi de müzikle uğraşan kızları Şevval ve Şehnaz'ı özgür yetiştirdiğini onların da kendisini pişman etmediğini belirtiyor. Genelde Şevval Sam tanınır ama büyük kızı Şehnaz Sam da müzisyenmiş ve 16 Aralık Taksim Mask'ta konser verecekmiş.
Gelelim en güzel kısma..Hoşbeş sohbet derken Leman Sam gelince şarkı söylemeden gitmesi olmazdı heralde. Anladım Ki Hiç Kimse Sen Değil'le başladı Olmasa Mektubun'u yarı Rumca yarı Türkçe söyledikten sonra bütün salonun bir ağızdan söylediği Rüzgar ve Gönül'le gecenin zirvesini yaptı.
Fazla söze gerek yok iyi ki Leman Sam var.