12 Temmuz 2012 Perşembe

Sato & Batiste Fenerbahçe Ülker'de


Fenerbahçe Ülker transferdeki sessizliğini bozdu ve iki eski Panathinaikos'lu Sato ve Batiste'yi kadrosuna kattı. Batiste'nin kariyerinde üç euroleague şampiyonluğu var ve kuşkusuz bu oyunda tecrübe çok önemli. Yalnız 34 yaşında bir ismi transfer eden  Mirsad Türkcan'a jübile öneren zihniyetin aynı olması bana fazlasıyla çelişkili geldi. Pianigiani, Batiste'yi nasıl ekonomik sürelerler en verimli halde kullanacaksa Mirsad'dan da aynı şekilde yararlanabilir. Elinde fazla kaliteli yerli kalmayan Fenerbahçe Ülker bu konuyu ciddi şekilde tekrar düşünmeli. Diğer transfer Sato ise Pianigiani'nin Siena'dan öğrencisi ve kariyerinde Barcelona, San Antonio gibi üst düzey takımlar var. İki oyuncu da oldukça kaliteli ve final four yolu için doğru hamleler. Ancak çok önemli bir guard alınması gerekliliği de açık bir gerçek. Bu isim yüksek maliyetine rağmen transferi görüşülen Bo Mccalebb olursa Fenerbahçe Ülker Euroleague zirvesine oynayan bir takım haline gelecektir. Bu transferlerden sonra  bakalım İtalyan koç Pianigiani'nin guard ve 4 numara tercihleri kimler olacak?

Hamit Altıntop Transferi

Spor gazetelerinin yıllardır her transfer dönemi ülkemize getirdiği Hamit Altıntop 30'lu yaşlara geldiği şu dönemde nihayet beklentilere cevap verdi ve muhtemelen son transferini ekonomik açıdan tatmin edici bir şekilde yapmak adına ülkesinin yolunu tuttu. İlk Galatasaray ilgilenmişti, milli takımda Fenerbahçe'ye gelmek için nabız yokladığı iddiaları çıktı, Fenerbahçe Kuyt'un ücretini tavan belleyip sınır koydu dendi ve en sonunda net bilgi olmamakla birlikte 4 milyon euroyu civarlarında gezdiği söylenen yıllık ücretiyle Galatasaray'a transfer oldu. Burada menajerinin iki kulübü kızıştırmasından her zamanki gibi futbolcu-menajer ikilisi kar sağladı. Kulüplerimiz de her zaman olduğu gibi birbirine düşerek daha düşük ücretler alabilecekleri bir oyuncu için ekstra ödemelere girdiler.
Hamit Altıntop geçen yıl ki Selçuk İnan transferi gibi önemli bir hamle. Maç kazandıran oyunculardan olan büyük maçlarda sorumluluk almaktan kaçınmayan bir oyuncu olduğu için yerli statüsünde olduğu için sağ bek sağ iç sağ dış gibi bir çok mevkiide oynayabildiği için Hamit biraz yüksek bir ücretle oynamayı da hakediyor sanki. Eğer sırf bu yüzden Fenerbahçe vazgeçtiyse çok büyük hata yaptı. Bunun dışında işin negatif tarafında 30 yaşında olması ve uzun soluklu ve dolgun maaşlı sözleşme yapılması, son iki yılı genellikle sakat ve çok az maç oynayarak geçirmesi var.  Her transferin riskli bir tarafı vardır zaten.
Neticede önümüzdeki sezon Hamit Altıntop Galatasaray forması giyecek iyi performansı transferdeki bu çalımın önemini arttırırken olası bi vasat performansı maliyetini gündeme fazlasıyla getirecek. Benim görüşüm Hamit fazlasıyla faydalı olur.

Burak Yılmaz Galatasaray'da



Lokomotif Moskova'ya gideceği konuşulan Burak Yılmaz medyadaki çoğu ismin tahmin ettiği gibi 5 milyon euro karşılığında Galatasaray'a transfer oldu. Tahmin edilmesi zor değildi çünkü Selçuk,Umut gibi Trabzonspor'da beraber oynadığı arkadaşları, Fatih Terim faktörü, şampiyonlar ligi faktörü, sözleşmesindeki serbest kalma bedeli her yönden Galatasaray'ı işaret ediyordu. Bu transferle Sergen Yalçın'la birlikte 4 büyüklerde oynayan futbolculardan oldu Burak. Açıkcası Trabzonspor'daki gibi olağanüstü bir performans beklemiyorum kendisinden büyük maçlardan ziyade anadolu takımlarıyla olan maçlarda daha etkili olur çünkü Trabzonspor'daki gibi herkesin ona endeksli oynadığı bir sistem bulamayacak Galatasaray'da. Yine de yerli oyuncu piyasasında süperligin son yıllardaki en önemli golcüsü olduğu gerçeği sabit mutlaka faydalı olacaktır. Trabzonspor'un son yıllardaki Selçuk-Ceyhun-Umut-Burak gibi başarıyı getirmiş temel oyuncularını Galatasaray'a vermesi de ayrı bir entresan tablo üst sıra takımlarında bu denli transferler alışılagelmiş bir durum değil. Burak deyince hep aklıma  Antalyaspor'dan Beşiktaş'a geldiğinde ondaki potansiyeli gören ve genç yaşında ona formayı teslim eden Jean Tigana gelir. Tigana ondaki potansiyeli ne kadar gördüyse Fenerbahçe macerasında Aragones de o kadar görmezden geldi. En sonunda patlama yapmasını ve sınıf atlamasını şüphesiz Şenol Güneş sağladı. Bakalım Fatih Terim'in elinde Burak neler yapacak?

1 Temmuz 2012 Pazar

Fenerbahçe Ülker & Pianigiani


Fenerbahçe Ülker Neven Spahija yönetiminde geçen iki kayıp yıldan sonra bu sene iddialı bir konuma gelmek için hamle yaptı. Ettore Messina ismiyle taraftarlarını heyecanlandırdılar ancak başarılı koçun Cska Moskova'ya gitmesiyle ilk adaylar arasında adı olmayan Siena koçu Simone Pianigiani ile anlaşıldı. Pianigiani 6 yıldır İtalya liginde şampiyonluğa ambargo koymuş bir isim bu transferdeki handikap kendisinin ilk kez İtalya dışında çalışacak olması. Açıkcası başarısız geçen iki yıl sonrası bu riski almak ne kadar doğru oldu emin değilim. Türkiye piyasasında boşa çıkmış olan Oktay Mahmuti'yle anlaşmak daha akılcı olabilirdi. Bunların dışında başarının en önemli diğer unsuru da oyuncu transferi. Mirsad Türkcan'a jübile teklif edilmesine akıl sır erdilecek gibi değil. Bir iki yıl daha ekonomik sürelerde oynatldığında üst düzey katkı verecek bir isim. Engin Atsür'ün Galatasaray'a kaptırılması ayrı bir eksi. İki yıl sakatlıklarla boğuşan ve doğru düzgün katkı alınamayan Engin tam düzelmişti ki takımdan ayrıldı. Yerli kalitesini üst düzeyde tutmak açısından büyük eksiklik olacak. Kaya Peker gibi yararından çok zararı olan bir isimle neden sözleşme uzatılmak isteniyor bu da ayrı bir soru işareti tabii. Yabancı transferinde Bo Mccalebb ismi geçiyor maliyeti oldukça yüksek bunun yanında Sato'nun da imzaya yakın olduğu haberleri var. Zaten iyi yerli oyuncu bulmanın zor olduğu ortamda ne kadar iyi yabancılar olursa takımın kalitesi aynı oranda artar. Pianigiani'nin yeni serüveninde karşısında Kunter'li Beşiktaş Ataman'lı Galatasaray ve Mahmuti'li Efesle işi hiç kolay olmayacak bunun yanında Euroleague'de başarı beklentisini de ekleyince çok iyi bir takım kurması gerektiğini kendi de biliyor olmalı. Bakalım başarısını yurtdışına da taşıyabilecek mi?