5 Ekim 2012 Cuma

Alex Fenerbahçe Ayrılığı

         

         Uzun süredir kulislerde konuşulan Alex, Fenerbahçe ayrılığı geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Bu ayrılık taraftarlar arasında tepkiyle karşılandı. 8 yıldır sarı lacivert formayı giyen daha yeni heykeli dikilmiş bir oyuncuyu apar topar göndermek dışarıdan hiç de şık gözükmedi. Peki Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman'ın bunu göremiyor mu? Elbette görüyorlar. Peki o zaman işin aslı ne bunu konuşmakta fayda var.
         Alex şüphesiz top ayağına çok yakışan seyir zevki veren ve tabelayı değiştiren özel bir futbolcu. Bu artıları kendi eksilerini örtmeye yetse de takım üzerinde yarattığı eksileri çoğu insan göremedi. Son yıllarda Fenerbahçe'de forvetler hep çok ağır eleştirildi. Kezman, Anelka, Guiza bunların hiçbiri bırakın kötü oyuncu olmayı parlak kariyerlere sahip ve önceki kulüplerinde lokomotif oyunculardı. Fenerbahçe'ye geldiklerinde ise bu oyuncuları hep ileride stoperlerin arasında yalnız kalan çaresiz ve etkisiz halde gördük ve yeteneklerini kalitelerini sorguladık, bunlara kötü oyuncu dedik. Aslında Alex ne tam forvet ne de orta saha özelliğinde olduğundan önünde oynayan forvetlerin kaderiydi bu durum. Bunun son örneği de Sow.
         Dünyada rafa kalkan  10 numarayla oynama sistemini terketmek Alex varken mümkün olmuyor bu da Fenerbahçe'ye Avrupa arenasında hayal kırıklığı yaşatıyordu. Bunu Fenerbahçe'nin lehine kullanabilen tek teknik adam Zico oldu. En önemli avantajı hücumu sevmesi ve Alex'in sağında solunda Tümer, Deivid, Tuncay gibi gole yakın isimleri sürekli oynatmasıydı.Sonraki süreçte Alex'in hem yaşının ilerlermesi hem de sağ ve sol kanatta oynayan oyuncuların gol beceresinin düşük olmasıyla Fenerbahçe değil Avrupa'da Türkiye liginde bile bu sistemi işletemez oldu ve anadolu takımlarına bile gol atmakta zorlanan bir yapıya büründü.
         Bu sezona geldiğimizde aslında Alex ilk defa en rahat performans gösterebileceği ortamı bulacaktı. İki kanatta oynayabilecek Krasiç ve Kuyt onu çok rahatlatacaktı. Burada Aykut Kocaman'ın tasarrufudur ve geleceğe yönelik doğru ve gerekli bir adımdır ki Aykut Kocaman Alex'ten daha az dakikada daha çok verimle oynamayı tercih etmiştir. Burada kulübün 8 yıllık oyuncusu ve kaptanı Alex'in üzerine düşen buna saygı duymak ve Manchester United'da Giggs'in, geçen sezon Juventus'ta Del Piero'nun yaptığı gibi yedek kalmayı kendisine problem etmeden takım için egosunu törpülemekti.
         Peki Alex ne yaptı? Sosyal medyadan huzursuzluk yarattı. Kulüp, başkan, teknik direktör, sistem ve anlayış hakkında eleştiriler yapmaya başladı. Avrupa'da başarı hedef değil kulübün hedefleri Zico'dan sonra küçüldü gibi sivri açıklamalar yapmaya başladı. Şunu da net söyleyeyim bu ve yaptığı diğer açıklamaların onda birini herhangi bir oyuncu yapsaydı o an kadro dışı kalır kapı dışarı edilirdi. Kendisi uyarıldı fakat tavrını değiştirmedi.
         Futbolda dün yoktur derler. Kim olursanız olun kişiler geçici kurumlar kalıcıdır. 35 yaşında yedek kalmayı sorun etmek Alex'e yakışmadı. Alex benim ölüm bu takımda banko oynar zihniyetini aşamadı. İstatistiklerine katkısına oyunculuğuna asla laf söylemek kimsenin haddine değil. Sadece atlanan detaylara dikkat çekmek gerekiyor. Bizim yere göğe sığdıramadığımız yedek kulübesine dahi koyamadığımız Alex'e 8 yılda bir Avrupa takımından ciddi teklif geldi mi? Sürekli Coritiba, Santos, Palmeiras, Cruzerio gibi takımlarla adı anıldı. Ne zaman oyundan erken çıkarılsa kazara yedek oturtulsa beni Brezilya'dan bunlar istiyor, oynatmayacaksınız giderim kozunu öne sürdü. Bu tavırlar bir takım kaptanına yakışmıyordu artı teknik direktörle de kutuplaşma yaratıyordu. Şüphesiz bu noktada Aykut Kocaman'ın hatası Alex'le yolları sezon bitiminde ayırmamak ya da daha doğru bir dille kulüp ve taraftar baskısını göze alamayıp ayıramamaktı. Kendisi de işlerin bu raddeye geleceğini düşünmediğini basın toplantasında söyledi zaten. Ama ne zaman yedek kalsa Brezilya'ya dönme kozunu ortaya süren Alex'in, Aykut Kocaman'ın sezon başındaki Alex'i ekonomik kullanacağız açıklamasından sonra huzursuz olacağını tahmin etmek hiç de zor değildi.
         Sonuçta olan oldu ve Alex, Fenerbahçe ayrılığı yaşandı. Bundan sonraki süreçte top Aykut Kocaman'a geçti. Artık başarılı olmak zorunda aksi istifaya sürükler çünkü üzerine artık Alex'i gönderen adam baskısı da var. Alex ise artık eleştiriyi bırakmalı kulübe zarar vermemeli ve çok sevildiği Fenerbahçe camiasında heykeli dikilen adama yakışır biçimde imajını korumalı.
         Basına dair bir dipnot düşmem gerekiyor. 3 Temmuz sürecinde yıkılmayan Fenerbahçe'yi basın Alex üzerinden vurma çabasında gözüktü bu hafta. Türkiye gündeminde savaş gibi birçok önemli konu varken M.Ali Birand ve Cüneyt Özdemir gibi habercilerin Alex niye böyle gitti diye program yapmalarında hiçbir mantık göremiyorum. Türkiye'ye Uefa kupası getiren Galatasaray'da Hakan Şükür'e, final maçında kolunda sargıyla oynayan Bülent Korkmaz'a jübile dahi yapılmadan kapı gösterildiğinde bugün vefasızlığa vurgu yapan basın neredeydi acaba?



2 yorum:

  1. Alex'i Aykut'dan başkası gönderemezdi bu takımda. Kimsenin Aykut kadar kredisi olmadı. Eğer Aykut Alex'i göndermeseydi sene 2027'de 50 yaşındaki Alex'i fenerin forvetinde pusuya yatmış bir şekilde "at baba at buralardan iyi vururum ya gol ya out olur" dediğini duyabilirdik. Alex'i egosu ve şımarık kız çocuğu tavırları bitirdi. Basın açıklamalarına devam edip içimizdeki Alex sevgisini bitirmese bari.

    YanıtlaSil
  2. Bugün yönetimin yapacağı basın toplantısı ertelendi. Pazartesi Alex'in açıklamalarını bekleyecekler anlaşılan ve Alex'in ılımlı şeyler söyleyeceğini sanmıyorum ülkesine dönüp bu gerilimi daha fazla uzatmasa iyiydi. Haftaya yine bol bol alex fenerbahçe muhabbeti dönecek.

    YanıtlaSil